Birçok hayvan dostlarımızda olduğu gibi köpek dostlarımızda da yaralanmalar ve enfeksiyon hastalıkları yaygın görülmektedir. Tedavisi yapılmayan büyük veya küçük yaralanmalar, zaman içinde bakterilerin cilde temas etmesi ile apse ’ye (iltihaplanmaya) neden olmaktadır.
Köpek dostlarımızda görülen apseler, sıklıkla deri, ağız, ayak parmakları arasında ya da vücut boşluğunun herhangi bir alanında oluşmaktadır.
Apseler, köpeğinizin vücudunda bir anda ağrılı bir şişlik olarak ortaya çıkabilen sert ya da yumuşak iltihaplı şiş noktalarından oluşmaktadır. Apseler derinin üstünde görülebildiği gibi derinin altında da görülebilmektedir.
1- Köpeklerde Görülen Apse Nedenleri
Köpek dostlarımızda görülen apselerin en yaygın nedeni başka bir canlı tarafından ısırılmasıdır. Isırık yaraları o bölgeye bakterileri enjekte eder ve ısırığın derinliğine göre apse oluşur.
Örneğin; Staphylococcus, Escherichia coli, belirli Streptococcus türleri, Pseudomonas, Mycoplasma, Pasteurella multocida, Corynebacterium isimli bakteriler irinli apse oluşumuna neden olmaktadır. Bu tür bakterilerin neden olduğu apselerin yüzeyi iyileşse de derinin altında temizlenmeyen yara tekrar enfeksiyona neden olabilir. Apse oluşumuna neden olabilecek diğer başlıklarımız ise aşağıdaki gibidir.
- Yaralar: Köpeğinizin vücuduna batan iğne, diken veya böcek ısırığı bu tür enfeksiyonlara neden olabilir.
- Diş Sorunları: Köpeğinizin kemik, çubuk ya da plastik parçalarını çiğneme sonucunda ağzında oluşan yaralanmalar apseye neden olabilir. Ağız içerisindeki apse dilde, diş etlerinde ve yanakta oluşabilir. Aynı zamanda köpeğinizin herhangi bir yiyeceği çiğneme veya sert bir nesneyi dişleme sonucunda dişlerinin aldığı hasar da apse oluşumuna neden olabilir.
- Anal Keseler: Köpeğinizin rektum çevresinde, genellikle kırmızı, şiş ve hassaslaşan anal bez apseleri görülmektedir. Apsenin patlatılması ile o alanda kötü koku ve ıslaklık oluşmaktadır.
2- Köpeklerde Görülen Apse Belirtileri
Köpek dostlarımızda görülebilecek birçok apse belirtisi bulunmaktadır. Yüzeysel deride görülen yumuşak ya da sert yumru oluşumu en yaygın apse belirtisidir. Diğer apse belirtilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Yumru üzerinde kızarık derinin oluşması,
- Deri altında yumuşak ya da sert yumrunun oluşması,
- Apsenin irin veya sıvı akması sonucunda yayılan kötü kokusu,
- Apseli bölgede tüy dökülmesi,
- Apsenin neden olduğu ağrılı bölgenin yalanması ve ısırılması,
- İştahsızlık, ateş ve depresyon gibi belirtilerin görülmesi,
Köpeğinizde gözlediğiniz bu belirtiler sonucunda veteriner hekimine giderek hangi çeşit bakteriyel enfeksiyona neden olduğunu ve enfeksiyonun kan dolaşımına bulaşıp bulaşmadığını testler sonucunda öğrenebilirsiniz.
3- Köpeklerde Apse Tedavisi Nasıl Yapılır?
Köpeğinizdeki apse tedavisinde öncelikle veteriner hekiminizin kontrolü ve müdahalesi sonrası tedavi uygulanmalıdır. Müdahale edilen apsenin tedavisi genellikle evde devam etmektedir.
Veteriner kontrolünde, apseye antibiyotik tedavisi yapılabilir. Antibiyotiğin ilgili bakteriye uygun seçilmesi ve tedavi süreci boyunca kullanılması önemlidir. Köpeğinizin tedavi süreci ağrılı geçebilir, bu nedenle antibiyotik ile birlikte ağrı kesici kullanılması gerekecektir.
Apse, cerrahi müdahale ile çıkarıldı ise köpeğinizin sakin ve ani hareketler yapmasını önlemeniz gerekmektedir. Ayrıca apse tedavisinde köpeğinizin yemek düzenine de dikkat edilmesi gereklidir. Bu nedenle veteriner hekiminizin vereceği diyet listesine uyulmalıdır.
Özetle; köpeğinizde gözlemleyeceğiniz belirtiler sonucunda veteriner hekimine başvurarak köpeğinizde apse (iltihap) olup olmadığını veya hangi aşamada olduğunu öğrenebilirsiniz. Apsenin temizlenmesi ve ilk müdahale sonrası tedaviye evde devam edebilirisiniz. Evde yapacağınız tedavi süresince belirli aralıklarla iltihabın olduğu bölgeyi temizleyerek veterinerinizin verdiği ilacı kullanmalısınız. Burada önemli olan köpeğinizin vereceği ani tepkileri ve iltihabın olduğu bölgeye müdahalesini önlemektir. Veteriner hekiminizin vereceği tedavi yöntemleri ile birlikte bu süreci köpeğinizle birlikte hızlıca atlatabilirsiniz.
